Kömürün İnsan Sağlığına Bedeli

Muğla’daki termik santrallerden kaynaklanan hava kirliliği, yöre insanının sağlığını hem gündelik olarak, hem de uzun vadede ciddi tehdit ediyor. Kirliliğin yayılması nedeniyle başka coğrafyalardaki insanları da etkiliyor.

Halkın bu konudaki endişe ve şikayetleri de dönem dönem gündeme geliyor. Ancak halk sağlığı verilerinin şeffaf ve güncel olarak  paylaşılmaması nedeniyle bölgede deneyimlenen bu sağlık sorunlarını resmi sağlık istatistiklerinden yola çıkarak tüm boyutları ile gözler önüne sermek mümkün değil.

 

Güncel veriye erişim eksiğine rağmen, bölgedeki belli başlı sağlık şikayetlerinin santral ve madenlerden kaynaklanan çevre kirliliği ile ilişkili olduğunu gösterebilen, daha fazla araştırma yapılması ve önlem alınması gerektiğini öneren çalışmalar da mevcut.

 

Örneğin Türk Tabipleri Birliği’nin 2000 yılında hazırladığı raporda, Yatağan’da solunum sistemi hastalıkları nedeniyle hastaneye yatan hasta oranının, aynı dönemde hava kalitesi görece daha iyi olan Muğla il merkezinde aynı hastalık grubu nedeniyle hastaneye yatan hasta oranlarının iki katından fazla olduğu tespit edilmişti.

KÖMÜRÜN GERÇEK BEDELİ araştırması kapsamında gerçekleştirilen sağlık etki modellemesi sonuçlarına göre ise, Muğla'da kömürün insanlara sağlıklarıyla ödettiği bedel çok ağır:

02

Yatağan’da ilk santral ünitesinin işletmeye alındığı 1983 yılından 2017 yılı sonuna kadar, üç santralin yarattığı hava kirliliğinin toplamda 45.000 insanın erken ölümünden sorumlu olduğu tahmin ediliyor;

01

Santrallerden kaynaklanan hava kirliliği halihazırda yılda 280 erken ölüme yol açıyor; hastalık ve erken ölümler dolayısıyla yılda toplamda 61 bin işgünü kaybına yol açıyor;

03

2018-2043 yılları arasında, her bir santral 50 yaşını dolduruncaya kadar çalışmaya devam ederse; çevre yatırımları mevzuata göre yapılsa bile, santrallerden kaynaklı hava kirliliğinin 5.300 insanın daha erken ölümüne yol açacağı öngörülüyor;

Bu ağır tabloya, veri eksikliği nedeniyle, diğer kirletici kaynaklarının, özellikle de linyit madenlerinin yol açtığı ve santrallerin baca gazı salımlarını katbekat aşan toz salımları, uçucu organik bileşikler, kül ve diğer atıkların içindeki ağır metallerin ve radyoaktif maddelerin neden olduğu su, toprak ve gıda kirliliği gibi pek çok çevresel faktörün etkileri dahil değildir.

© 2018 Climate Action Network Europe